23 Haziran 2014 Pazartesi

Duman ve Kemiğin Kızı- Laini Taylor| Kitap Yorumu


Kitap: Duman ve Kemiğin Kızı
Yazar: Laini Taylor
Tür:  Fantasy- Young Adult- Paranormal
Yayınevi: Artemis Yayınları 
Seri: Duman ve Kemiğin Kızı (#1)
Goodreads Puanı: 4.06


Bir zamanlar şeytanın ininde, yerde tüylerle oynayan masum bir kızdı.
O, artık masum değil...
Zuzana defteri alırken, arkadaşları Pavel ve Dina, kızın omzunun üzerinden çizimlere bakmak için uzandı. Karou'nun çizim defteri okulda bir efsaneye dönüşmüştü ve elden ele dolaşan defterdeki yeni çizimler her gün hayranlıkla incelenirdi. Bu defter -hayatı boyunca çiziktirdiği doksan ikinci defter- lastik bantlarla sarılıydı ve Zuzana bunları koparırcasına çıkardığı anda defter açılıverdi. Defterin her bir sayfası tutkal ve boyayla öylesine şişmişti ki cildi her an dağılabilirdi. Defter bir yelpaze gibi açılırken Karou'nun özgün karakterleri sayfalar üzerinde harika ve fazlasıyla tuhaf çizgileriyle dalgalandı. Ama kimse bu karakterlerin gerçek olduğunu tahmin bile edemezdi.







Duman ve Kemiğin Kızı çıktığı günden beri okuma listemde olan ama Artemis Yayınları'ndan çıktığı için bir türlü cesaret edemediğim bir kitaptı. Yayınevine göre kitap mı alıyorsun diye soranlar olursa diye hemen cevap vereyim; evet alıyorum. Sonuçta Artemis bir seriye başlayıp devamını getirmemesiyle ünlü. Zaten Duman ve Kemiğin Kızı da bir yıl önce, Mart 2013 te çıkmış. Hâlâ devamı yok. Yurt dışında ise serinin üçüncü ve son kitabı çıktı.

''Bir varmış bir yokmuş, bir Melek'le şeytan birbirlerine aşık olmuş. Ve hikayenin sonu hiç iyi bitmemiş.''

İyice yayınevine giydirmeye başlamadan önce kitabın konusuna geçsem iyi olacak. Karou'nun kısmen de olsa normal bir hayatı var. Liseye gidiyor, sanatla ilgileniyor ve çok sevdiği bir şehir olan Prag'da yaşıyor. Hayatının normal olmayan tarafında ise, Brimstone'un dilek dükkanında çalışıyor. Ayrıca Karou gerçek ailesini, Brimstone'un dükkanına nasıl geldiğini bilmiyor. Gözünü açtığından beri orada, Brimstone'un bir nevi ayak işlerini yapıyor ve bunun karşılığında ise dilekçikler kazanıyor. Kazandığı dilekçikleri ise saçını mavi yapmak, onu aldatan sevgilisinin olmayacak yerlerini kaşındırmak için kullanıyor. Ayak işleri derken neden bahsettiğimi de söyleyince kitap hakkındaki düşüncelerime geçeceğim. Karou büyülü geçitlerden geçip, satıcılardan diş topluyor.
Karou normal hayatına devam ederken geçit olarak kullandığı kapıların üzerinde yanık el izleri çıkmaya başlamıştır. Etrafta bunu yapanların melek olduğu söylentileri dolaşmaya başlamıştır, tabii kızımız bunu çok ciddiye almadan işlerine devam ediyordur. Ta ki diş almak için gittiği yerde bir melek tarafından saldıraya uğrayana kadar. Bundan sonra ise her şey değişiyor.

Bu nasıl bir kitap böyle? Masalsı ve akıcı anlatımı, hikayenin geçtiği büyülü ortamla birleşince ortaya resmen bir şahaser çıkmış. Karakterleri çok sevdim Karou, Brimstone, Akiva. Hepsi alışık olduğumuz genç yetişkin romanlarındaki karakterlerden farklıydılar. Ayrıca yazarın yaptığı betimlemeler sonucunda, Prag'a gitmek gibi bir isteğim oluştu. Allahım lütfen ya! Beni önce Dublin'e sonra da Prag'a götürecek bir uçak bileti hediye gelsin birilerinden.

Daha fazla uzatmadan yorumumu bitirmek istiyorum aslında ama son olarak söylemek istediğim bir şey var. Kitabın sonu cidden çok fena bir yerde bitiyor, öğrendiğimiz onca gerçekten sonra yüzümüze tokat gibi inen son bir gerçekle, yazar biz okurları ikinci kitap için kıvranır halde bırakmış. Artemis ikinci kitabı ne zaman çıkarır bilmiyorum, bu gerçekle kitaba başlayın. Neyse, sonuç olarak ben ba-yıl-dım. Tüm fantastik severlere tavsiye ediyorum.

Puan: 5/5



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlar da ilginizi çekebilir;

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...