 |
| IMDB sayfası |
Sonunda! Bu filmin vizyona girmesini o kadar çok bekledim ve kitaplar hakkında o kadar çok konuştum ki erkek arkadaşım bile film için çok heyecanlıydı. Çok yorgun olmamıza rağmen dün gece 21.30 seansına girip filmi izledik ve ben salondan mutlu olarak ayrıldım. Sevgilim de beğendi ve ikinci kitapta neler olduğunu anlatmam için kafamın etini yedi. :D Ama tabii ki anlatmadım, ya kitabı okur ya da film çekilene kadar beklemek zorunda kalır. Muhahaha :D
Birinci kitabın yorumu için buraya, ikinci kitabın yorumu için ise buraya tık tık. Bu yorum kitap hakkında çokça spoiler içerir. Kitabı okumayanlar lütfen yorumu okumasın, ya da illa okuyacağım diyorsanız uyarmadı demeyin. *.*
Kitabı okuyan herkesin kafasında aynı sorular vardı; Film kitaba ne kadar bağlı kaldı? Daha önce gördüğümüz uyarlamalar gibi ortaya bombok bir şey mi çıktı? İzlesek mi yoksa kitabı kafamızdaki gibi hatırlamaya devam mı etsek? Öncelikle bu sorulara cevap vermek istiyorum, daha sonra oyunculuklar hakkında birkaç şey söyleyeceğim.
Film kitaba tamamen sadık değildi, kitabın her kısmını hatırlayamasam da gözüme çarpan bazı değişiklikler vardı. Örneğin, ilk çocuk Kayran'a geldiğinde binalar inşa edilmiş haldeydi ama filmde Alby kendilerinin inşa ettiğini söylüyor. Labirentten çıkış yolunu bulmaları ve duvarlar kapanmadığı zaman Izdırap Verenler'in Kayranlılar'a saldırmasında da değişikler vardı diye hatırlıyorum. Ama dediğim gibi kitabın o sahnelerini net olarak hatırlayamadığım için kesin bir şey söyleyemiyorum. Ayrıca kurtuldukları kısımda da değişiklikler vardı sanırım, İsyan çalışanlarının ölümünü videodan izliyorlar ama kitapta kurtulanların gözlerinin önünde öldürülüyorlardı. Son olarak kitapta hatırladığım ve filmde olmayan kesin bir sahne vardı, haritaların yakıldığı kısım.
Ben bunca değişikliğe rağmen filmi sevdim. Filmi bambaşka hale getirmemişler, özüne sadık kalınmış ve insanı hayal kırıklığına uğratmıyor. Ama beklentilerinizi çok yüksek tutmamanızda yarar var. Bana kalırsa Ateşi Yakalamak kadar başarılı bir uyarlama değildi.Dylan O'brien! Bana kalırsa karakterin hakkını vermiş, izlerken aklımdan hiç ''Bundan nasıl Thomas olur ya!'' diye geçirmedim. Ayrıca Chuck ile o son sahnelerde gözümün dolmasına neden olacak kadar iyi bir performans sergilediler. Ama benim kitapta da en favori karakterim olan Minho kadar başarılı bulamadım, nedense Minho her şeyiyle tam gözümde canlandırdığım gibiydi.
Filmde gözüme çarpan en güzel şey, konuşma arasında bir kere lülekafa dendi. Bence kitabı okuyanlar için güzel jest olmuş çünkü filmde bunun ne demek olduğuna dair bir açıklama yapılmadı.
İkinci filmi merakla bekliyorum, izlemek isteyenler gönül rahatlığıyla izleyebilir. Ölümcül Oyuncaklar faciası yok ortada. Son olarak unutmadan söyleyeyim, serinin üçüncü ve son kitabı Labirent: Son İsyan adıyla bugün satışa sunuldu. Ben kitap için çok heyecanlıyım, bakalım final nasıl olacak?
Puanlama: 7.5-8/10
arkadaşlar film tamam güzel başından sonuna kadar izledim hayran kaldım. fakat anlamadım
YanıtlaSil1-neden öyle bir tesis kuruldu amaç ne
2-dünya yok olmuş helikopterle nereye gidiyorlar :D
3-isyan iyidir isyan güzeldir isyan da isyan nedir bu isyan mevzusu
4-gençlerin niye kafasını yıkayıp yalan içinde yalan söylüyorlar
5-ben bi b*k anlamadım neyse ama güzel filmdi :D
Kitapları okursanız tüm bu soruların cevabını bulabilirsiniz spoiler vermek istemedim
Silİsyan : insanlığın sonu : yok etme araştırma noktası . Baş harflerin kısaltması. Diger soruların cevabını merak etmek sıradaki film için ayrı bir heyecan ve merak unsuru.
Sil1)bu tesislerin kurulma amacı dünyayı salan yaygın hastalık ve bu tesislerde bağışıklar yaşıyo yani hastalık bulaşmayanlar çünkü bağışıklardaki sıvı sayesinde dünyayı kurtarabilirler
Sil2)teknoloji yok ollmadıki sadece dünyada yaygın hastalık var
2)3 isyan da bu hastalığı ortadan kaldırmak istiyorlar fakat bu şekilde birçok bağışığı öldürüyorlar yani kötü
4)çünkü gençlerin vücudundaki sıvıyı almak istiyorlar gençler yani bağışıklar bunu bilmiyrlar
Labirenti kimler ne zaman yapmış ben kitabi okudum ama o labirenti inşa etmek o sarmaşıklar büyümesi yüzyıllar alir mantık hatası var kitapta hastalık ne zaman çıkmış ne ara bilim adamları labirenti yapmışlar
YanıtlaSilçünkü bu kitap çok ileriki yıllarda teknolojinin çok gelişmiş olduğu zamanlarda geçiyor bunlar o zamana göre muhtemel şeyler
Silçünkü bu kitap çok ileriki yıllarda teknolojinin çok gelişmiş olduğu zamanlarda geçiyor bunlar o zamana göre muhtemel şeyler
Silbende edirne de yaşıyporum babam göleti işletiyor
YanıtlaSilÖzüne sadık kaldılar demişsin, ben özünü bok etmişler diyorum. Kitabı okuyan biri olarak hayal kırıklığının dibindeyim. Üşenmeyip hataların listesini çıkardım. İsteyen okusun.
YanıtlaSilThomas ilk geldiğinde adını hatırlıyordu zaten.
Gally’le öyle bir kavgaları olmadı.
Alby- Newt- Minho üçlüsünün arkadaşlığına hiç yer verilmemiş.
Tava ve Winston’dan kimsenin haberi yok.
Duvara isim yazma olayını ben hatırlamıyorum.
Teresa geldiğinde Thomas’ın adını söylemedi diye hatırlıyorum. ‘’Her şey değişecek.’’ Demişti.
Labirente girdiğinde Minho Thomas’a hiç yardım etmedi. Thomas Alby’i kendi başına kurtarmıştı.
Izdırap verenleri kitapta anlatıldığı şekilde gözümde canlandırınca filmdekiler çok basit kalıyor bence.
Izdırap Veren’den yol gösteren bir şey çıkmadı, Uçurum’dan aşağıya düştüler, tabii ki Uçurum filmde yoktu.
Gally’i tanımasam Thomas’la neredeyse kanka olacaklar. Nefretini yeteri kadar göstermemişler.
Chuck’ın elindeki şey kitapta yoktu.
Teresa’yı kitapta hapishaneye kapatmışlardı.
Izdırap Verenler Kayran’a girdiğinde kimse kaçmadı. Herkes eve sığındı. Izdırap Verenler her gün bir kişiyi alıp gittiler. Filmde herkesi direk katlettiler.
Teresa ve Thomas’ın telepati gücüne yer vermediler.
Haritalar filmde yoktu. Labirent’i zaten haritalar sayesinde çözmüşlerdi. Saçmalık.
Thomas elindeki iğneyi kendine batırmadı, Izdırap verenlerden biri Kayranlının tekini yakalamışken Thomas ortaya atlayıp kendisini sokmasını sağladı.
Gally Thomas’ı silahla değil, bıçakla öldürmeye çalışmıştı.
Filmin sonunda kadının mesajı tamamen yalan. Öyle bir şey hiç olmadı. Gittiklerinde zaten ordaydılar. Ortada video falan yoktu.
Kayran’da asla yağmur yağmıyordu. Filmde yağdı.
Teresa cebinde iğneyle falan gelmedi. Yaratıcılar zaten kutuyla serum yolluyordu.
Labirent sahnelerinin hepsi değiştirilmiş. Thomas’ın sarmaşıkları kullanması adam gibi gösterilmemiş ki ilk seferde karşılarında 4 tane Izdırap Veren çıkmıştı. 1 tane değil.
Filmin sonunda helikoptere bindiler ve etraf resmen çöldü. Kitapta otobüse binip virüslü bir kadını ezdiler, gök gürlüyordu, sağanak yağmurluydu.
Kitapta Thomas hatırladıkları isimlerin gerçek isimleri olmadığını söylemişti. Filmde öyle gibiydi.
Ben birdenbire ortaya çıktı. Kitabı okumayanlar ne olduğunu anlamamış bile olabilir.
Alby Thomas’la konuşurken içeride kimse yoktu.
Teresa tepeye çıkıp kimseye taş falan fırlatmadı. Açıkçası Teresa Thomas’tan daha çok şey biliyordu.
Teresa’ya herkes çabucak güvendi, kitapta kimse istemiyordu.
Kitapta Kayran’da güneş ve gökyüzünde tuhaflaşmalar vardı. Filmde yok.
Thomas ilk başta çiftçilerle vs. çalışmıştı. Filmde hemen koşucu oldu. Hatta onunla dalga geçmişlerdi, filmde koşucu olmasını normal karşılamış gibiydiler.