#bloggerdiyorkigeziparkı #direngeziparkı

Merhaba arkadaşlar, ne desem bilemiyorum inanın. Twitter başta olmak üzere Taksim'de olan bütün olayları takip ettim ve her okuduğum şeyden sonra biraz daha utandım. Neden mi utandım ? Oturduğum yerden bir şey yapamadığım için. Bizim için, belki 40 yıl sonra alıcağımız tek nefes kaynağı için biber gazı yiyen insanların yanında olamadığım için utandım kendimden. ''HALKIN POLİSİ'' diye ortalıkta gezen canavarların bakın insan demiyorum, hayvan hiç demiyorum o güzel canlara hakaret olur bu. Bizim için savaşan herkese teşekkür ederim. Keşke bir şeyler daha yazabilsem ama inanın ne diyeceğimi bilemiyorum, bu yaşananlar karşısında dilim tutulmuş durumda. Ama çok güzel yazan birisi var hatta bana bir şeyler yazdırmaya bilmeden yüreklendiren birisi var. Lütfen onun bloguna girin ve yazdıklarını okuyun. Bu yaşananlar daha iyi ifade edilemezdi. Teşekkürler Küçük Kız bana bunları yazdırdığın için ve duyarlı olduğun için. İşte o mükemmel yazı için tık tık . Hadi durma sen de bir şeyler yaz. Taksim için, GEZİ PARKI için.

Eşleşme- Kitap Yorumu

                                                                       

             
Herkese merhaba ! Bu akşam sizinle DeliDolu yayınevinden çıkmış bir distopya romanı olan Eşleşme hakkında ki düşüncelerimi paylaşacağım. Kitap hakkında bir çok yorum okumuş olmanız muhtemel çünkü kitap ülkemizde çıktığı andan itibaren bloggerların merceği altına alındı. :) Konusunu özetlemek yerine okurken aklınızı kurcalayacak soruları sormak istiyorum size; birileri sizin yerinize dinleyeceğiniz müziği, izleyeceğiniz filmi hatta kimi seveceğiniz gibi konular hakkında karar verse ne yapardınız ? İşte sevgili yazarımız bize tüm bunların olduğu bir dünya sunmuş gerisini de hayal gücümüze bırakmış. Kitabın kapağı bile almak için bir sebep olabilir. Cassia'nın özgürlüğe giden yolu bulmasına şahit oluyoruz. Kitap yavaş ve aksiyonsuz ilerliyor eğer ''Aksiyona gerek yok distopya olsun yeter!'' diyorsanız kesinlikle alın. Ben kitaba bayıldım mı? Hayır. Ama sevdim devamını getireceğim bir seri. Eh buraya kadar okuduysanız spoiler kısmına alalım sizi. Kitap hakkında fazlaca bilgi içerir eğer kitabı okumadıysanız kesinlikle okumanızı tavsiye etmem! :)

                               

Kitap Aldıran Durumlar

Herkese merhaba, sevgili Vampirella'nın yaptığı muhteşem bir etkinlikle karşınızdayım. Etkinliğin konusu başlıktan da anlaşılacağı gibi bize kitap aldıran durumları on maddeyle sıralıyoruz. Etkinlik sahibinin blogu için tık tık .

               

1. Arka kapak yazısı bir kitabı elime aldığımda şüphesiz ilk işim kitabın arkasını çevirip arka kapak yazısını okumak. Arka kapak yazısı ilgimi çekmezse kitaba pek şans tanımam!

2. Kitap hakkında olumlu eleştirel okumuş olmam hadi ama, herkes güzel bir kitap yorumu okuyunca ''bu kitap benim olmalı !'' demiyor mu?

3. Nefesleri kesicek bir macera Ölümcül Oyuncaklar serisi gibi.

4. Kapak sırf bu kapak kitaplığımda bulunsun diye aldığım kitaplar var. :)

5. Aşk  özellikle imkansız olanı çok daha ilgi çekici değil mi?

6. Zeki bir katil/kötü karakter özellikle polisiye için geçerli bu madde.

7. Yazar daha önce kitaplarını okuyup sevdiğim bir yazarsa hiç düşünmeden alırım her yazdığı şeyi. Örneğin J.K Rowling.

8. Distopya bu aralar taktığım tür ! Savaş veya felaket sonrası senaryolarına bayılıyorum.

9. Fantastik unsurlar Vampir, Gölge Avcısı, Cadı, Büyücü ve diğerleri !

10.  Şekil değiştirinler Kurt Adamlar/Kadınlar çok ilgimi çekiyor. Prof. Lupin gibi. :)

Supernatural/Lanetli Emanet-Kitap Yorumu

D&R | okuoku | idefix


Bir Supernatural romanı daha bitmiş bulunmakta. En baştan söylemem gerekirse bu kitaba bayılmadım. Hatta sık sık ''Kaç sayfa kaldı?'' diye sordum kendi kendime. Konusunu özetlemek gerekirse Dean ve Sam avcılık yapan arkadaşından bir olay öğrenip yollara düşüyorlar ve bam. Karşılarında İçsavaşı canlandıran insanlar ve tuhaf ölümler. Kitabımızın genel hattı böyle. Güzel bir kitap okudum ama önermiyorum. Bu kitabı okuyana kadar başka bir kitap okumak daha mantıklı bence.

Cumartesi İlk 10: En Sevdiğim Yazarlar

Bir Cumartesi İlk 10 etkinliğiyle başlıyorum güne, bu benim yaptığım ilk Bir Cumartesi İlk 10 Etkinliği.
Büyük bir heycanla sıralamaya başlıyorum. Etkinliğin sahibi için sizi buraya alalım. :)

İşte benim listem:

1. J.K Rowling
Beni kitap okumaya başlatan yazardır kendisi. Harry Potter dünyasıyla bizi tanışıtrdığın için ve bize kitap okuma alışkanlığı kazandırdığın için teşekkürler Jo!
1. Harlan Coben
Harlan Coben'ın benim için önemi büyüktür. İlk okuduğum polisiye romanın yazarıydı. Orman adlı romanı. Tavsiye ederim.
3. Tess Gerritsen
Açıklamaya gerek var mı? Kıymetlim.
4. Richelle Mead
Şu an farkettim ki ben hep ilk defa okuduğum türün etkisi altında kalmışım. Yazarları favorim olmuş. İlk okuduğum vampir kitabının yazarı, beni Adrian diye süründüren bayan. :)
5. Cassandra Clare
Herkes gibi ben de Ölümcül Oyuncaklar serisyle tanıştım bu yazarla. Kitapları, kitaplığımın en nadide köşesinde durur.
6. Lee Child
Yarın Yokum kitabıyla gönlüme taht kurmuş bir polisiye yazarı            

                                                            daha.

CHARLIE'NİN ÇİKOLATA FABRİKASI-Kitap Yorumu

D&R | kitap yurdu |  okoku |

Herkese merhaba, çok sevimli çok eğlenceli bir kitap yorumuyla karşınızdayım.
Ben çocuk kitaplarını okumayı çok seviyorum, aslında kitabın çocuğu büyüğü olmaz ama sınıflandırmak amacıyla en doğru kelime bu sanırım. Söylemek gerekirse okuduğum en fantastik kitaplardan biriydi. Kitabın verdiği mesajlar eğer arka kapağı okumazsanız-ben arka kapağı okumadan başladım kitaba.- sonuna kadar bu işte bir iş var. Bütün çocukları baştan çıkarıcak olaylar yaşanıyor burda diye düşünüyor insan. Kitap baştan sona kadar sizi gülümsetiyor ve içinize mutluluk doluyor. Ah söylemeden geçemeyeceğim canım deli gibi çikolata çekti, okumadan önce yanınıza mutlaka tatlı bir şeyler alın benden söylemesi!

Ne okuyorum?

Charlie'nin Çikolata Fabrikası-Roald Dahl

Bay Wonka kapıyı açtı beş çocukla dokuz büyük içeri daldılar. O da ne! Böylesine güzel, bu kadar benzersiz bir görünümle hayatlarında ilk kez karşılaşıyorlardı.
   Ayaklarının altında rüya gibi bir vadi uzanıyordu. Vadinin iki yanı yemyeşil çayırlarla örtülüydü, ortasından kahverengi büyük ırmak geçiyordu.

Bir şeyler yazamama problemi..

Buraya yazmayalı uzun zaman oldu. Yazamadım, hayatımda bir çok şey oldu. Onlarla mücadele edebilmek için bazı şeylere ara vermem gerekti. Buraya yazmadığım süre içerisinde 10 tane kitap okudum. Her birini çok sevdim, düşüncelerimi paylaşmak için yanıp tutuştum ama dediğim gibi buralardan uzak kalmam gerekiyordu. Önümde koskaca sınav haftası var. Son düzlükler, sınav işlerini atlattığım gibi burdayım. Yeni fikirlerle, çok güzel düşüncelerim var. Eğer bunu okuduysanız takipte kalın. Dönüşüm muhteşem olucak. :)